İslamiyet’i kabul ederek yeni bir kültür dairesine giren Türkler, kültürel değişim adı verilen ve hayatın birçok alanına yansıyan uyumlanma süreciyle karşılaşmıştır. Dolayısıyla, Türklerin asırlar öncesine dayanan ve kültürel kodlarındaki birçok unsurun da bu değişim ve dönüşümden nasibini aldığı söylenebilir. Kültürel bellekte Karahanlı devletinin ilk Müslüman hükümdarı olan Satuk Buğra Han’ın hayatının anlatıldığı menkıbelerde tespit edilen “misafire hürmet, levirat, ant içme, düşmanı uykuda öldürmenin namertlik olması, tuz-ekmek hakkı, ata/dede/pederlik hakkı ve olağanüstü doğum (babasız çocuk dünyaya getirmek)” gibi unsurlar, kültürel değişimin izlerini barındırmaktadır. Çalışmada bahsedilen bu örneklerden “ata hakkı ve tuz-ekmek hakkı” halk hukuku ile ilişkili olarak kültürel değişim ve Türk töresi bağlamında ele alınmıştır. Bu kapsamda Cemal Karşî, Shaw, Grenard, İngiltere, Taşkent ve Paris nüshalarının varyantları mukayeseli olarak incelenmiştir. Anlatılardaki ortak motif, Satuk Buğra Han’ın kâfir amcasını öldüreceği sırada onun kendi üzerindeki “ata hakkı ve tuz ekmek hakkı”nı hatırlaması ve onu öldürmekten vazgeçip İslamiyet’e davet etmesidir. Fakat amcası İslamiyet’i kabul konusunda direnir. Bunun üzerine Satuk Buğra Han, amcasının toprağa gömülerek ölmesine neden olan bir keramet gösterir. Bu keramet, kültürel değişim ve halk hu-kuku ile ilişkilendirildiğinde senkretik bir yapıdada olduğu anlaşılmaktadır. Zira Satuk Buğra Han’ın amcasının kanını dökmek istememesi-boğularak öldürmesi- Türk töresinde hükümdar soyundan gelen kişinin Tanrı’nın kut’unu taşıması, bir başka ifadeyle kanının kutsal kabul edilmesi ve Türklerde ataya duyulan saygı, atalar kültü inancının bir izdüşümü olarak yorumlanabilir. Ayrıca Satuk Buğra Han’ın üç kez amcasını İslam’a davet etmesi ve sonrasında gösterdiği keramet, İslamiyet inancındaki “anne-baba hakkı” ile de örtüşmektedir. Kısaca menkıbe nüshalarında tespit edilen “ata hakkı ve tuz-ekmek hakkı”, kültürel değişim kavramı açısından incelendiğinde halk hukuku uygulaması olarak hem İslamiyet öncesi hem de İslami bir hüviyette olduğu tespit edilmiştir.
Turkish people, adopting Islam and entering a new cultural circle, en-countered an orientation period which is named cultural change and which reflects on various aspects of life. Therefore, the elements in cultural codes of Turks which expand to centuries ago were affected from these changes and transformation. In cultural memory, in tales which tell the life of Satuk Bugra Khan, who is known as the first Muslim ruler of Karamanlı state, it is seen that many cultural codes of Turkish morals like " regard for visitors, levirate, oath, killing the enemy in sleep seen as vileness, salt-bread right, ancestor/grandfather/father right and unusual birth ( giving birth to a child without father) take place. In this study, one of the elements mentioned above" salt-bread and ancestor right" is reviewed related to public legislation, in terms of cultural change and Turkish morals. In this context, the transcripts from Cemal Karsi, Shaw, Grenard, Englang, Taskent, Sweden and Paris were studied in a comparative way. In these tales, while Satuk Bugra Khan was about to kill his unbeliever uncle, he remembers his "ancestor and salt-bread right" on him and gives up the opinion to kill him, primarily inviting him to believe in Islam. Finally, Satuk Bugra Khan, who curses his uncle who insists on not believing Islam, reveals a miracle that buries his uncle alive under ground and causes him die. His unwillingness to spill his uncle's blood can be explained in Turkish morals as both the person who is descended from the ruler carries God's gospel that is his blood is blessed and the respect for ancestors, that is ancestors culture. Therefore, it can be mentioned that, this belief before Islam gained Islamic identity as a miracle and formed a syncretic tissue.