El yazması metinlerin en önemli özelliklerinden biri de yazıldığı dönemin dil özellikleri hakkında bilgiler vermesidir. Uygur ve Arap Fars imlâsı olmak üzere iki farklı yazı geleneğinin etkilerinin görüldüğü Eski Anadolu Türkçesi için düzenli ve kurallı bir imlâdan söz etmenin mümkün olmadığı gibi özellikle ünlülerin yazımında önemli farklılıklar dikkati çekmektedir. Bu karışık imlâ özellikleri eserin yazıldığı dönem ve içeriğine göre aynı yüzyılda yazılan farklı eserlerde hatta aynı eserde bile görülmektedir. 16. yüzyılda yazılan ve Eski Anadolu Türkçesinden Osmanlı Türkçesine geçiş dönemi eseri olarak nitelendirebileceğimiz Mu¡µnü’l ¢assâmµn’in iki nüshası bulunmaktadır. Ele alınan her iki nüshası da aynı dönemde yazılmış diğer eserlerde olduğu gibi kendine has birtakım özellikler göstermesi ve yazıldığı dönemin dil özelliklerine dair bilgiler vermesi açısından oldukça önemlidir. Çoğunlukla eserde yer alan Türkçe sözcüklerden hareketle yazım özellikleri üzerine yapılan bu çalışmada sırasıyla eserin bir geçiş dönemi eseri olduğunu gösteren özellikler tespit edilmiş; ünlü ve ünsüzlerin başta, iç seste, sonda ne şekilde yazıldıkları ve harekelerin kullanımı üzerinde durulmuştur. Ünlü ve ünsüzlerin ne şekilde gösterildiğine dair verilen bilgilerin ardından “Bitişik/Ayrı Yazım” başlığı altında “+dUr, içün, gil, soñra, ki/kim” gibi yapıların kullanımları örneklerle gösterilmiştir. Eserde yer alan düzeltmelerin, açıklamaların ve örneklerin ne tür işaretler kullanılarak sayfanın kenarlarında veya satır aralarında gösterildiği ise çalışmanın sonunda “Düzeltmeler ve Eklemeler” başlığı altında örneklerle belirtilmiştir.
One of the most important features of manuscripts is that they provide information about the language features the period in which they were written. For Old Anatolian Turkish, for which there are two separate writing traditions as Uyghur and Arabic-Persian spellings, it is not possible to mention regular spelling and significant differences are remarkable in writing of vowels in particular. These complex spelling features are not only seen in other works written in the same century, but also within the same work based on the period when the work was written and also its content. Written in the 16th century and described as a work featuring the transition period from Old Anatolian Turkish to Ottoman Turkish, the Mu¡µnü'l-¢ assâmµn has two copies. Its both copies were written in the same period, have several specific features as in other works written in the same period and give information about language features of their period, therefore it is considerably important. In this study, which was conducted mostly based on the spelling features of Turkish words involved in the work, qualities indicating that the work is of a transitional nature were determined, then how vowels and consonants were written at the beginning, in the middle, and at the end of words as well as the use of vowel diacritics were emphasized. Following details highlighting how vowels and consonants are shown, the usage of patterns such as “+dUr, içün, -gil, soñra, ki/kim” under the heading "Cursive Spelling/Heterography" was presented with examples. What kinds of vowel diacritics were used to show corrections, explanations, and examples along the edges of pages or between the lines were mentioned with examples under the heading "Corrections and Additions" at the end of the study.