Yazın alanında okuru merkeze alan alımlama estetiğinden hareketle alımlama göstergebilimi kuramını geliştirmiş, bu kuram dah sonar yerini metin göstergebilimine bırakmıştır. Metin göstergebilimi doğrultusunda, metin karşısında pasif olan okur artık anlam üreten, metindeki boşlukları dolduran ve yaptığı yorumlar ile metni yeniden yazan aktif bir özne konumuna gelmiştir. Okurlar, önceden okudukları metinler, bilgi ve kültür bagajları ile beraber metinle kurdukları işbirliği sonucunda çoğul yorumlar ortaya çıkarırlar.. Bu çalışmada, yazın çevirisi eğitimi ile metin göstergebilimi aynı çatı altında buluşturulmuş ve sadece örnek okur kimliğine sahip çevirmenlerin metnin tuzaklarından sıyrılarak yetkin çevirmen olabileceği öne sürülmüştür. Yazınsal özgün bir metnin anlamını, tınısını ve iletisini çeviri metnine aktarmakla yükümlü olan yazın çevirmeni öncelikle özgün metnin yapısını ve anlam evrenini çözümleme, erek dil ve kültürde yeniden yapılandırma gibi önemli görevlerden sorumludur. Buna düşünceye paralel olarak, bir yazın çevirmeninin hem yaratıcı olması hem de erek kültür özelliklerini ve bağlamını iyi bilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bilinçli çeviri kararları alabilen yazın çevirmenlerinin yetiştirilmesi için akademik çeviri eğitimi veren kurumlara da sorumluluklar düşmektedir. Bu bağlamda, metin göstergebilimi ışığında yazın çevirisi dersleri hazırlanabilir, öğretim yöntemleri uygulamaya sokulabilir ve yazın çevirisinde yetkin çevirmenler yetiştirmek için ilk adımlar atılabilir.
Theory of semiotics of reception has been developed from the aesthetics of reception, which takes the reader into the centre of the literary field. The readers, who were passive in the presence of text, have now become active subjects who make inferences, realise the secret messages and rewrite the text with their interpretation. Readers make multiple interpretations because of their cultural baggage and cooperative readings of texts which they read previously. In the current study, the semiotics of text and the didactics of literary translation are brought together under the same roof considering that translators, only if they are model readers, can elude the traps of the texts and have a feature of a competent translator. The literary translator, who is supposed to transfer the sense, tone, and message of the literary source text into his translation, primarily falls to analyses the structure and meaning universe of the source text and restructure them in the target language and culture. Concordantly, it is thought that a literary translator not only should be inspired but also has extensive knowledge of the target culture’s attribute and context. There are likewise liabilities for institutions that provide academic translation education to train deliberate translators who can make reasonable translation decisions. In this context, literary translation classes and teaching methods can be designed and carried into effect in the light of semiotics of text and the initiative can be taken to train competent translators in the literary translation.