Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de özellikle son 15-20 yıldır görülme sıklığı giderek artan sel ve taşkın olayları hem can hem de mal kaybına neden olmaktadır. Son yıllarda etkilerini daha çok hissettiğimiz doğal afetler her ne kadar fiziki faktör olan iklim, jeomorfolojik özellikler, bitki örtüsü vb. ile yakından ilgili olsa bile bir o kadar da artan nüfus, plansız şehirleşme, akarsu havzalarındaki ekonomik ve beşeri faaliyetler ile de doğrudan ilişkilidir. Özellikle sel ve taşkın gibi meteorolojik kökenli afetlerin son zamanlarda değişen iklim şartları ile yıkıcı etkisinin daha çok olduğu ve bu afetlerin daha sıklıkla meydana geldiğini söylemek de mümkündür. Ülkemizde özellikle Karadeniz kıyı kuşağında ani yağışların ardından oluşan seller kıyı kentlerini olumsuz etkilemektedir. Bu gibi durumlar göz önüne alındığında ve ülkemizde taşkınların en fazla Karadeniz Bölgesi’nde meydana geldiği düşünülürse taşkın risk analizlerinin yapılması ve sonuçlarının ilgili birimlerle paylaşılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çalışmada Ünye ilçe sınırları içinde kalan altı (6) adet havzanın taşkın risk analizi Coğrafi Bilgi Sistemleri tekniklerinden yararlanarak gerçekleştirilmiştir. Yine taşkın risk analizleri için örnek bir taşkın modeli oluşturulmuş ve bu model sayesinde olası bir taşkın anında risk teşkil edebilecek bölgelerin belirlenmesi sağlanmıştır. Böylece afet öncesi, afet sırasında ve sonrasında neler yapılabileceği üzerinde durulan bir model geliştirilmiştir. Taşkın risk analizinin yapıldığı bu çalışmada Çok Kriterli Karar Verme yönteminin bir metodu olan ve taşkın risk gruplarının belirlenmesi için eğim, bakı, toprak, arazi kullanımı, jeoloji, yağış ve yükseklik olmak üzere yedi (7) parametreden oluşan Analitik Hiyerarşi Yöntemi (AHP) kullanılmıştır. Bu verilerle sadece bilgisayara bağlı kalmadan, doğal ortamdaki bileşenleri de hesaba katmak için arazi çalışmaları yapılmış, yerinde gözlemlerde bulunulmuş, örnek konumsal noktalar seçilmiş ve kontrollü sınıflandırma yapılmıştır. Böylece arazi çalışmaları ile elde edilen bulgular coğrafya çalışmaları için önemli bir araç olan Coğrafi Bilgi Teknolojileri ile işlenmiştir. Sonuçta bütüncül bir taşkın erken uyarı sistemi modeli hedeflenmiştir.
As in many other countries of the world, the flood incidents which have been increasing in our country especially in the last 15-20 years cause loss of both life and property. In recent years, natural disasters, whose effects are more felt, are the physical factors such as climate, geomorphological features, vegetation and so on. Although it is closely related with the increasing population, unplanned urbanization, the economic and human activities in the river basins are also directly related. It is possible to say that especially disasters of meteorological origin such as floods have more destructive effects with changing climate conditions and these disasters occur more frequently. In our country, floods that occur after sudden rains especially in the Black Sea coastal belt adversely affect coastal cities. Considering such situations and considering that most of the floods occur in our country in the Black Sea Region, it has become a necessity to carry out flood risk analysis and to share the results with the relevant units. In this study, flood risk analysis of six (6) basins within the borders of Ünye district were carried out by using Geographical Information Systems techniques. Again, a flood model was created for flood risk analysis and it was provided to identify the areas that could pose risks in case of a flood. Thus, a model that focuses on what can be done before, during and after a disaster has been developed. In this study in which flood risk analysis is performed, Analytical Hierarchy Method (AHP) which is a method of Multi Criteria Decision Making method which consists of seven (7) parameters including slope, aspect, soil, land use, geology, precipitation and height is used for determination of flood risk groups. With these data, field studies were conducted to take into account the components in the natural environment without being connected to the computer, observations were made on site, sample positional points were selected and controlled classification was made. Thus, the findings obtained through field studies were processed with information technologies, an important tool for geography studies. As a result, an integrated flood early warning system model is targeted.