Doğum, sadece biyolojik olarak dünyaya gelmekten ziyade, kültürel anlamda büyük bir dönüşüm sürecinin de başlangıcıdır. Kadının annelik, erkeğin babalık rollerini üstlenmesi, aile olmanın ilk somut delilinin dünyaya gelmiş olması ve ebeveynlerin psikolojik ve sosyal hayatlarını tamamen kendi üzerine odaklaması yönüyle bu geçiş evresi, beraberinde birçok kültürel uygulamayı da getirmiştir. Bu uygulamalar, modern toplum olmanın verdiği gelişmelerle yavaş yavaş unutulmaya yüz tutsa da kırsal kesimlerde hâlâ varlığını devam ettiren pratikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğum, evlenme ve ölüm gelenekleri olarak ifade ettiğimiz geçiş dönemi geleneklerinin başlangıç aşaması olan doğum süreci, özellikle nazar ve büyü üzerine yapılan uygulamalarla dikkat çekmektedir. Hamilelik sürecinde çocuğun cinsiyetini belirleme adına yapılan tahminlerle başlayan bu süreç, çocuğun diş çıkarması, konuşması ve yürümesi ile devam etmektedir. Bu çalışma, 1937 yılında Antalya’da yayın hayatına başlayan Türk Akdeniz Dergisi’nde yer verilen çocuk doğumu ve büyümesi ile ilgili geleneklerden yola çıkarak, o dönemde uygulanan pratiklerle günümüze kadar ulaşmış ya da unutulmuş kültürel değerleri, bölgede yapılan diğer çalışmalarla kıyaslayarak değerlendirme amacını taşımaktadır. Türk Akdeniz Dergisi içerisinden elde edilen veriler, üç başlık altında tasniflenerek; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında uygulanan ritüeller başlıkları altında ele alınmıştır. Doğum ve çocuk büyütme adına yapılan bu tarama ve kıyaslamalar, geleneksel halk kültürü içerisinde halen varlığını devam ettirmekte olan pratiklerin, gelecek nesillere aktarmasını hedeflemektedir.
Birth is the beginning of a great transformation process in terms of culture rather than just being born biologically. This transition phase brings along many cultural practices within the context of the facts that women assume the role of motherhood and men the paternity, the first concrete evidence of being a family has come into the World and parents’ social and psychological lives are focused on it. Although these practices are being gradually forgotten with the developments of being a modern society, there are still practices that continue to exist in rural areas. The birth process which is the starting phase of the transitional traditions which we express as birth, marriage and death traditions draws attention especially with practices on evil eye and magic. This process which starts with the estimations made to determine the sex of the child during pregnancy continues with the child’s tooth extraction, speech and walking. This study aims to evaluate the cultural values that have survived until today or have been forgetten comparing to other studies conducted in the region through being based on the traditions related to the birth and growth published in Turkish Mediterranean Journal which started its publication like in Antalya in 1937. The data obtained from the content of Turkish Mediterranean Journal are classified under three headings; they are discussed under the headings of rituals applied before, during and after birth. These scans and comparisons made in the name of birth and child rearing aim to transfer the practices that still exist in traditional folk culture to future generations.