Bu çalışma, genel anlamda Goce Smilevski’nin Freud’un Kız Kardeşi adlı romanı üzerinden 19. Yüzyılda Avrupa’da ataerkil toplum yapısı içinde kadına karşı tutumu bir kez daha gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Özelde ise kadına karşı tutum ekseninde, toplumsal cinsiyetçilik karşısında feminizm, normallik kavramı karşısında ise delilik kavramı ele alınacaktır. Doğal olarak feminist teorinin benimseneceği çalışmada Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda, Susan Gubar ve Sandra Gilbert’in Tavan Arasındaki Deli Kadın (The Madwoman In The Attic) gibi artık klasikleşmiş ancak aradan geçen uzun yıllara rağmen eskimemiş ve hala güncelliğini koruyan fikirler barındıran eserlere ikincil kaynaklar olarak yer verilecektir. Sonuç olarak, 19. Yüzyılda da Viktorya Dönemi kadın tipinin bazı değişimlerle de olsa uzantılarının varlığını sürdürdüğü; toplumsal cinsiyetçiliğin gözle görülür şekilde toplumda yer ettiği, hatta zaman zaman açıkça ifade edildiği; buna karşın kadın cephesinde kadın hareketi veya feminizm bağlamında bazı gelişmelerin gözlendiği; fakat bu gelişmelerin küçük çapta ve yetersiz kaldığı; bu nedenle de toplumsal kurallara ve kendilerine ataerkil toplum tarafından biçilmiş rollere uymayan kadınların “normal dışı” veya “deli” olarak kabul edildiği toplumsal düzenin Viktorya döneminden bu yana (burada romandaki dönem kast edilmektedir) çok da değişmediği ve ataerkil toplumda kadına karşı tutumun 19. yüzyılda da o dönemdeki gibi sürdüğü ortaya koyulacaktır.
This study, generally aims to reveal the attitude towards women in the patriarchal society in the 19th century Europe through Goce Smilevski’s novel called Freud’s Sister, once again. In particular, on the axis of attitude towards women, feminism versus sexism and the concept of madness versus normality will be handled. In the study, where naturally feminist theory will be adopted, classical works like Virginia Woolf’s A Room of One’s Own and Susan Gubar and Sandra Gilbert’s The Madwoman In The Attic, which never become old-fashioned despite the long years that passed and which still harbour up-to-date ideas, will be used as secondary sources. As a result, it will be put forth that despite some changes, the extensions of the stereotype of Victorian woman also continues to exist in the 19th century; sexism keeps a firm place in the society visibly, and sometimes it is even expressed directly; despite that on the side of women, some developments are observed in terms of Women’s Movement or feminism but these are minor developments which are not enough, therefore the women who do not conform to the norms of the society and the roles that were shaped for them by the patriarchal society, are accepted as “not normal” or “mad” and this social order has not changed much (here the time in the novel is meant) since the Victorian period and the attitude towards women in the patriarchal society still continues in the 19th century as it did in that era.