İnsanlığın doğuşundan itibaren özellikle Mezopotamya ve Anadolu’da yaşayan topluluklar, hastalıklarını tedavi etmek amacıyla otlardan, hayvanların çeşitli organlarından ve büyüden faydalanmışlardır. Sümerlerin yazıyı bulunmasıyla birlikte diğer uygarlıklar da etkilenmiştir. Gene Babiller, Asurlar, Hititler bugünkü toplumsal yaşantıların oluşmasında, tıp ve müzik alanında önemli bir tarihsel yere sahiptir. Aynı şekilde Şamanların hasta kişileri çeşitli otları tütsü yaparak tedavi etmesi, ilk tıbbi çalışmalar olarak tarihte yerini almıştır. Şaman davulu büyü ritüellerinde önemli bir yer tutmaktadır. Şurası bir gerçek ki Mezopotamya ve Anadolu’da gerçekleşen tedavi amaçlı girişimler, daha sonra insanların toplu halde tedaviye ihtiyaçlarını doğurmuş ve o günün tedavi merkezleri olan Asklepion’ları inşa etmesini gerektirmiştir. Asklepion’lar, sadece tedavi merkezleri değil aynı zamanda bir tapınma merkezidir. Bu merkezlerde ilaçla tedavinin yanı sıra, müzikle de tedavi uygulandığı ele geçen belgelerle ortaya konulmuştur. Bu nedenle şifalanmak için Asklepion’lara gelen hastalara su sesi dahil çeşitli çalgılar dinleterek programlı bir biçimde tedavi uygulanması bugünün Müzik Terapi ve Müzik Tıbbı olarak adlandırılan yönteminin o zamanlarda başladığının göstergesidir. Bu çalışmanın amacı doğa ve tarihe bağlı kalınarak tarihte müziğin tedavi amaçlı kullanıldığı tıp merkezlerinin ilk olarak Anadolu topraklarında kurulduğunun kanıtını tek bir Asklepion’a (Bergama) ve tek bir medeniyete bağlı (Antik Yunan) kalmadığını aktarmaktır. Sonuç olarak, Anadolu topraklarında Sümerlilerden başlayarak tıp ve müzik tedavi alanında bir sonraki medeniyetlere alt yapı oluşturacak çalışmalar yapıldığı ve kurulan Asklepion’larda Selçuklu ve Osmanlı şifahanelerinin ve hatta günümüzün Müzik Terapi ve Müzik Tıbbı uygulamalarının dünyadaki ilk temellerinin atıldığı ortaya konulmuştur. Adana Yumurtalık ilçesindeki Aigeai Asklepion’unun da dönemindeki aynı amaçla kurulan tapınaklar kadar önem sahibi olduğunun altı çizilmiştir.
Since the beginning of mankind, especially communities living in Mesopotamia and Anatolia, have used herbs, various internal organs of animals, and spells to cure diseases.. After the Sumerians have invented writing, other cultures also adopted this new technology. Babylonians, Assyrians, Hittites have a significant effect on shaping today’s community life.Likewise, Shamans healing sick people by using various herbs as incense have been recorded as the first medical efforts in history. The shamanic drum was crucial for spell rituals. It is a fact that the healing attempts made in Mesopotamia and Anatolia created a big demand for healing and this required building of asclepions, which are healing centers of that day. Asclepions were not only used for healing, but also for worshipping. There is recorded evidence that healing with medication as well as music has been used in these centers. This is why, the fact that the systematic treating of patients who come to asclepions with various musical instruments, including the sound of water, is an indicator that the methods we today call Music Therapy and Music Medicine have started back then. This study is explaining, by staying true to the nature and history, that the use of music as a healing method in the history wasn’t limited to one asclepion (Pergamon) or one civilization (Ancient Greek). As a result, it is set forth that studies were made on medicine and musical healing in Anatolia, beginning with Sumerians, which set up a base for later civilizations; and the foundations of Seljuk and Ottoman healing centers, even today’s Music Therapy and Music Medicine practices, were laid in Asclepions. It is underlined that the Aigeai Asklepieion in Yumurtalık, Adana possesses equal importance as the other sanctuaries built for the same purpose at that era.