1970’li yıllardan itibaren doğal kaynakların akılcı kullanımına dikkat çeken ve kalkınma ve çevre arasındaki etkileşime odaklanan sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir kalkınma kavramlarının son dönemlerde şirketlerin stratejilerine, vizyonlarına ve misyonlarına entegre edildiği görülmüştür. İş dünyası bir yandan ekonomik büyüme hedeflerini sürdürülebilirlik üzerine inşa etmiş, diğer yandan da çevre koruma bilincinin kamuoyunda artmasıyla yeşil ve çevre dostu pazarlama uygulamalarına ağırlık vermiştir. Bununla birlikte şirketlerin maliyetten kaçınmak için çevre dostu üretim yapması yerine yanlış, yanıltıcı, aldatıcı veya hileli içerik ve reklamlarla bu durumu manipüle etmesi yeşil yıkama kavramını gündeme getirmiştir. Söylemlerinde sürdürülebilirliği benimsediğini söyleyen şirketler uygulamalarında aksi yönde hareket ederek yeşil yıkama uygulamalarına başvurmaktadır. Özellikle son yıllarda hukuki düzenlemelerin esnek ve belirsiz olması nedeniyle şirketlerin daha kolaylıkla ve sıklıkla yeşil yıkama yaptığı görülmektedir. Genellikle şirketlerin ve bazen de kamu kurumlarının başvurdukları yeşil yıkama uygulamaları sürdürülebilirliğin bütün boyutları üzerinde olumsuz etkiye neden olmaktadır. Çalışmanın amacı bu bağlamda yeşil yıkama uygulamalarının olası etkilerini sürdürülebilirliğin üç sacayağı olan çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik üzerinden ayrı ayrı değerlendirerek ve bunu örnekler üzerinde somutlaştırarak ortaya koymaktır. Çalışmanın sonucunda yeşil yıkamanın sürdürülebilirliğin tüm boyutlarına olumsuz etkilerinin olduğu öngörülmüş ve tüketiciler, sivil toplum kuruluşları, medya, çevreci kuruluşların kendi çabaları ve bağlayıcı kamu politikaları ve hukuki düzenlemelerle yeşil yıkamanın önüne geçilebileceği sonucuna varılmıştır.
It has been seen that the concepts of sustainability and sustainable development, which draw attention to the rational use of natural resources and focus on the interaction between development and the environment, have been integrated into the strategies, visions and missions of companies since the 1970s. On the one hand, the business world has built its economic growth targets on sustainability, on the other hand, it has focused on green and environmentally friendly marketing practices with the increase in environmental protection awareness in the public. However, instead of making environmentally friendly production to avoid cost, companies' manipulation of this situation with false, misleading, deceptive or fraudulent content and advertisements has brought the concept of greenwashing to the agenda. Companies say that they adopt sustainability in their discourses act in the opposite direction and resort to green washing practices. Especially in recent years, due to the flexible and uncertain legal regulations, it is seen that companies do greenwashing more easily and frequently. Green washing practices, which are generally applied by companies and sometimes public institutions, cause negative effects on all dimensions of sustainability. In this context, the aim of the study is to reveal the possible effects of green washing practices by evaluating separately the three pillars of sustainability, environmental, economic and social sustainability, and embodying this on examples. As a result of the study, it has been predicted that greenwashing has negative effects on all dimensions of sustainability and it has been concluded that consumers, non-governmental organizations, media, environmental organizations can prevent greenwashing with their own efforts and binding public policies and legal regulations.