Avrupa toplumunun büyük bir kısmında geçmişten gelen ve günümüzde de devam etmekte olan klasik bir Müslüman ve İslam algısı devam etmektedir. Bu önyargılar günlük hayattan iş hayatına, gazetelerden kitaplara, sinemadan basın yayın organlarına kadar olan geniş bir yelpazede görülebilmektedir. 2008 yılından itibaren kurumsal kimliğe bürünmeye başlayan Özellikle 2011 yılının ilkbaharında başlayan Suriye iç savaşı nedeniyle Avrupa’nın mülteci krizi ile karşılaşması Müslümanlara karşı ön yargıları artırmış ve Avrupa toplumunun popülist sağ hareketlere yaklaşmasına neden olmuştur. Son yıllarda özellikle Almanya ve Hollanda’daki Batının İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketinden yola çıkılırsa bu grupların ülkelerindeki İslam, Müslüman ve göçmen karşıtı gösterilerinin yanı sıra din temelli derneklere ve yabancılara ait iş yeri ve evlere çeşitli saldırılar, sözlü taciz ve Müslümanlara ve İslami derneklere karşı planlı saldırılar gerçekleşmektedir. Birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinde, özellikle eğitim ve iş hayatında başörtüsü tartışmaları meydana gelmektedir. Müslüman kadınlar sosyal ve eğitim hayatının her alanında hem cinsiyetçi hem de ırkçılığa maruz kalan grup olarak ön plana çıkmaktadır. Cenazenin ana vatana götürülmesi, orada yer bulunması ve gömülmesi, helal gıda temini ve helal kesimlerin İslami usuller zemininde olmasına karşı kararlar, dini bayramlar ve defin işlemlerinde yaşanan güçlükler de Müslüman nüfusun yaşadığı ayrımcılıklar arasındadır. Bu çalışmanın amacı, İslam karşıtlığı olgusunun mağdurları olarak Avrupa’da yaşayan Müslümanların deneyimlerini ön plana çıkarmak ve güncel durumu kritik etmektir. Bu doğrultuda evvela Avrupa’da yaşayan Müslümanların imajı irdelenecek, akabinde örnek olay incelemeleriyle günümüzdeki durum göçmenlik, medya, eğitim, çalışma hayatı ve sosyal yaşam (başörtüsü, helal gıdalar, dini bayramlar, defin işlemleri, camilerin durumu ve diğer sosyal eylemler) özelinde incelenecektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada doküman incelemesi tekniğinden yararlanılmış olup veriler medyada yer alan haberler, istatistiki veriler ve raporlardan oluşmaktadır. Elde edilen bu veriler ışığında betimsel çıkarımlarda bulunulmuş, ortaya koyulan bulgular İslam karşıtlığı perspektifinden yorumlanarak tartışılmıştır. Çalışmanın İslam karşıtlığına dair yapılacak diğer çalışmalara ışık tutması beklenmekte, İslam karşıtlığının tüm boyutlarının daha spesifik olarak ortaya koyulması önerilmektedir.
In most of the European society, a classical perception of Muslims and Islam which comes from the past and continues today. These prejudices can be seen in a wide range from daily life to business life, from newspapers to books, from cinema to the other media organs. Having started to take on a corporate identity since 2008, Europe's encounter with the refugee crisis, especially due to the Syrian civil war that started in the spring of 2011, increased prejudices against Muslims and caused the European society to approach populist right movements. Based on the Patriotic Europeans Against the Islamization of the West (PEGIDA) movement in Germany and the Netherlands in recent years, these groups' anti-Islam, anti-Muslim and anti-immigrant demonstrations as well as religious-based associations and various attacks on foreigners' workplaces and homes, verbal abuse and violence against Muslims and Islamic There are planned attacks against associations. In many European Union (EU) countries, especially in education and business life, headscarf debates take place. Muslim women stand out as a group that is exposed to both sexism and racism in all areas of social and educational life. Decisions against taking the corpse to the homeland, finding a place and burial there, provision of halal food and halal slaughtering on the basis of Islamic methods, difficulties experienced in religious holidays and burial procedures are among the discriminations experienced by the Muslim population. The aim of this study is to highlight the experiences of Muslims living in Europe as victims of the phenomenon of anti-Islamism and to criticize the current situation. In this direction, first of all, the image of Muslims living in Europe will be examined, and then, with case studies, the current situation will be examined in terms of immigration, media, education, working life and social life (headscarf, halal food, religious holidays, burials, mosques and other social actions). For this purpose, the document analysis technique was used in the study and the data consists of news in the media, statistical data and reports. In the light of these data obtained, descriptive inferences were made, and the findings were interpreted and discussed from the perspective of anti-Islam. It is expected that the study will shed light on other studies on anti-Islamism, and it is suggested that all dimensions of anti-Islamism be revealed more specifically.