Anıtlar, Türk Dil Kurumu’nca da tarihsel bir özelliği olan büyük ve önemli bir olayı, ulusça sevilen, sayılan, tarihe geçmiş bir kimseyi gelecek kuşaklara tarih boyunca anımsatmak için yapılan ya da dikilen, göze çarpacak büyüklükte, simge niteliğinde yapı, yontu, gömüt, sütun ya da benzeri bir yapıt olarak nitelendirilir. Anıtların sosyolojisi, ister siyasi bir amaç ister estetik bir değer olsun, bunların ulusal hafıza ve kimlik politikalarının eklemlenmesi için gerekli olduğunu belirtir. Çoğu zaman anıtlar, insanların rahatsız olduğu geçmiş öğeleri yok ederek, olumlu tarih anlatılarıyla zihinlerini beslemek için dikilir. Bu estetik ya da politik nesneler, iktidardakilerin elindeki egemen kültürün değerlerini ve araçlarını temsil ediyor. Bu durumda anıtlar, egemen dünya görüşlerinin tarihini anlatır. Ancak the Angel Island Immigration Station’daki (Melek Adası Göç İstasyonu) kışlanın duvarlarına oyulmuş Çin şiiri, siyasi elitlerin rahatsız edici tarihinin sessiz ve mütevazı anıtları olarak değerlendirilebilir. Amerikan tarihinde daha karanlık bir bölümün konusu olan the Angel Island şiirleri, yakın zamanda keşfedilen ve çoğunlukla Çince yazılmış 135'ten fazla şiirden oluşan bir koleksiyondur. Bunlar, 1910-1940 yılları arasında Çinli göçmenlerin gözaltına alındığı the Angel Island Immigration Station’ın duvarlarına oyulmuştu. Duvar resmi olarak kabul edilebilirler ama ben onları mecazi ya da şiirsel bir anıt olarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Bu çalışma, insanoğlunun anıtlar da dahil olmak üzere her türlü iletişim aracı aracılığıyla her zaman bir şeyler söyleme ihtiyacı duyduğunu göstermek amacıyla bu şiirlerin eleştirel bir okumasını yapma girişimidir. Sonuç olarak, anıtlar mutlaka siyasi elitlerin rahat hissettiği olayları veya kimlikleri temsil etmiyor. Bazıları, the Angel Island Immigration Station şiirlerinde olduğu gibi, yapıldıkları dönemde rahatsız oldukları göç tarihini temsil edebilir.
Monuments are built forms of emphasized commemorative meanings. Dictionaries of English generally define monuments as built forms explicitly erected to remind people of important events and individuals by especially privileged dominant groups. For either a political purpose or an aesthetic value, the sociology of monuments states that they are essential for the articulation of the national politics of memory and identity. Often, monuments are erected to nurture people’s minds with the favorable historical narratives by obliterating those they feel uncomfortable with. Those aesthetic or political objects represent the dominant culture’s values and tools in the hands of those in power. In this case monuments tell the history of their dominant worldview. However the Chinese poetry carved into the walls of the barracks in the Angel Island Immigration Station can be considered as the silent and humble monuments of the discomforting history of the political elites. Object of a darker chapter in American history, the Angel Island Poems are a recently discovered body of over 135 poems, written primarily in Chinese. These were carved into the walls at the Angel Island Immigration Station, where Chinese immigrants were detained between1910-1940. They can be regarded as murals but I prefer to consider them as a metaphorical monument. This study is an attempt for critical readings of these poems to indicate that human beings always need to say something through any kind of communication tools including monuments. Consequently, monuments do not necessarily represent events or identities that political elites feel comfortable. Some might represent the history of immigration that they find uncomfortable at the time in which they were made as in the case of the Angel Island Immigration Station poems.