Osmanlı geç dönem mimarisinin klasik özelliklerden kopmaya başladığı dönem 18. yüzyıldır. 18. yüzyıl, bir önceki yüzyıl gibi Osmanlı’nın altın çağı sayılan 16. yüzyıl ile çalkantılı geçen 19. yüzyılilgi görmemiş ve yeterince araştırılmamıştır. 18. yüzyıl ortalarına denk düşen III. Osman dönemi (1754-57), Osmanlı mimarisinde cami gibi büyük ölçekli anıtsal yapılarda değişimin açıkça izlenebildiği ilk dönem sayılabilir. Önemli yenilik getirici yapılardan ve alışılagelmiş mimari gelenekten ayrılan mimarisiyle Nuruosmaniye gibi sıra dışı bir yapının inşa edildiği III. Osman döneminde inşa edilen yapıların derinlemesine araştırmalarla ele alınmadığı, 18. yüzyıl ile ilgili çalışan araştırmacılarca da vurgulanmıştır. Bu çalışmanın kapsamını, III. Osman’ın 1754-1757 arasında başkent İstanbul’da inşa ettirdiği yapılar oluşturmaktadır. Bu bağlamda, III. Osman’ın İstanbul’da banisi olduğu 27 adet imar faaliyetinden özellikle günümüze ulaşmış yapılar üzerinden bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmanın materyali de araştırmanın birincil kaynakları olan bu yapılardır. Bu kapsamda padişahın yaptırdığı yapılardan literatür taraması ile tespit edilebilenlerin yerinde incelemeleri yapılmıştır. Makale kapsamında; incelenmiş olan III. Osman’ın yaptırmış olduğu imar faaliyetlerinden yeni yapı ve yeniden yapımlar konumlanış, plan, cephe ve süsleme özellikleri açısından ele alınmış, sonuçta ise, 18. yüzyılda başa geçmiş diğer padişahların yaptırdıkları yapılar ile konumlanış, plan, cephe ve süsleme özellikleri ile karşılaştırılarak III. Osman yapılarının 18.yüzyıl Osmanlı mimarisi içindeki yeri ortaya konmuştur.
In the 18th century, the classical characteristics of late Ottoman architecture began to be replaced. The 18th century, like its predecessor, has not received as much attention and research as the 16th century, considered the golden age of the Ottoman Empire, and the turbulent 19th century. The mid-18th century reign of Osman III (1754–1757) can be considered the first period in Ottoman architecture in which changes in large-scale monumental buildings such as mosques can be clearly seen. It has been pointed out by scholars writing and drawing on the 18th century that the buildings constructed during the reign of Osman III, during which an extraordinary building such as Nuruosmaniye was built, which was one of the most important novelties and a departure from the usual architectural tradition, have not been studied in depth. The scope of this study includes the buildings constructed by Osman III in the capital city of Istanbul between 1754 and 1757. This study evaluates the 27 building activities of Osman III in Istanbul, in particular the buildings that have survived to the present day. In this context, the buildings constructed by the Sultan, which could be identified through a literature review, were examined on site. In the scope of the article, the new buildings and reconstructions among the construction activities of Osman III are analysed in terms of their positioning, plan, façade and ornamentation features. As a result, the position of Osman III's buildings in the 18th century Ottoman architecture is revealed by comparing them with the buildings built by other sultans who came to the reign in the 18th century in terms of their positioning, plan, façade and ornamentation features.