Uluslararası göç, iç göç, zorunlu göç ve gönüllü göç gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkan göçün niteliği ne olursa olsun, bireyler çoğu zaman yerel halkla ortak bir dil ve kültürü paylaşmadıkları yeni bir ortama sürüklenmektedirler. Bu durum ise iletişim sorununu doğurmaktadır. Ortak dil ve kültürü paylaşmayan bireyler arasındaki iletişim açığının kapanmasını sağlayan çeviri, bireylerin birbirlerini anlamalarını sağlayarak iletişim sorunun aşılmasında hayati bir rol üstlenmektedir. Toplumun bir parçası olan bireyin ruh sağlığı bozulursa toplumun düzeni de bozulur. Bu sebepledir ki göç ve çeviri açısından hem bireyi hem de toplumu ilgilendiren ruh sağlığı alanı, incelenmesi gereken bir alandır. Ancak bireylerin ruh sağlığını iyileştirme ve koruma çabaları, dil bariyeri nedeniyle zorlu hale gelebilmektedir. Bu durumda psikoterapi tercümanları, psikoterapiye ihtiyaç duyan bireylerin duygu, düşünce, deneyim ve ruh halini aktararak dil ve kültür boşluğunu dolduran, birey ve toplum arasında bir köprü görevi görür. Bu nedenle tercümanların ve tercümanlarla çalışan diğer meslek gruplarının eğitilmesinin doğru iletişimin sağlanması açısından hayati önemi vardır. Bazı sivil toplum kuruluşları, devlet yapıları veya lisans programları bu amaçla hareket etmektedir. Ayrıca dünya genelinde ülkeden ülkeye farklılık gösterebilen mesleki yeterlilik ölçme ve değerlendirme sistemleri de bulunmaktadır. Bu çalışmada toplum çevirmenliğinin uygulama alanlarından biri olan psikoterapi tercümanlığı ele alınmaktadır. Türkiye'de ruh sağlığı tercümanlığı alanında devlet veya STK bünyesinde yürütülen faaliyetler ve akademik çalışmalar anlatılmaktadır. Buna ek olarak, psikoterapi tercümanlığının durumu ve psikoterapi tercümanlarının Türkiye'deki konumu açıklanmaktadır. Çalışma alanda gerçekleştirilecek olan diğer araştırmalara tavsiyeler sunarak sonlanmaktadır.
Regardless of the nature of migration, which occurs for various reasons such as international migration, internal migration, forced migration and voluntary migration, individuals are often dragged into a new environment where they do not share a common language and culture with the local people. This situation results in a communication problem. Interpreting, which bridges the communication gap between individuals who do not share a common language and culture, plays a vital role in overcoming this problem enabling individuals to understand each other. If the mental health of the individual who is a part of the society deteriorates, the order of the society will also be disrupted. For this reason, the field of mental health, which concerns both the individual and the society in terms of migration and translation, is an area that needs to be examined. However, the efforts to improve and protect individuals' mental health can become challenging due to language barriers. In this case, psychotherapy interpreters serve as a bridge that fills the language and culture gap between individual and community by conveying the feelings, thoughts, experiences and state of mind of individuals who seek psychotherapy. Hence, training of interpreters and other professionals working with interpreters is of vital importance in ensuring proper communication. Some non-governmental organizations, state structures or undergraduate programs act for this purpose. There are also professional competence measurement and evaluation systems around the world, which may differ from country to country. In this study, psychotherapy interpreting, which is one of the application areas of community interpreting, is discussed. The activities carried out within the state or NGOs, and academic studies in the field of mental health interpreting in Turkey are described. Besides, the situation of psychotherapy interpreting and the position of the psychotherapy interpreters in Turkey are explained. The study concludes with recommendations for further research in the study area.