Amerikan yazar Jerome David Salinger’ın 20. yüzyılın ikinci yarısının hemen başında kaleme aldığı ve yazarın tek romanı olan Çavdar Tarlasındaki Çocuklar, yayınlanmasının hemen ardından teması, kullanılan dil ve hitap ettiği kitle ile büyük yankı uyandırmıştır. Romanın dönem dönem okullarda yasaklanmasına rağmen, günümüzde dahi popülerliğini korumasını borçlu olduğu faktör; Amerikan gençlerinin romanda kendisini bulması ve kitabın başkahramanının kendi iç dünyalarını ve topluma bakışlarını adeta bir ayna gibi yansıttığını düşünmeleriydi. Romanın başkahramanı Holden Caulfield, diğer insanlara, özellikle de yetişkinlerin dünyasına, bu insanların davranışlarında hissettiği sahteliğin uyandırdığı hisleri gündelik hayatının neredeyse her anında yoğun bir biçimde hissettiği için, yabancılaşan ve nihayetinde toplumdan kaçma eğiliminde olan isyankar bir ergen olarak tasvir edilmiştir. Holden'ın yaşadığı bu yabancılaşma, genç okuyucular tarafından oldukça anlaşılır bulunmuş ve romanın bir kült eser haline gelmesine yol açmıştır. Holden'ın sahtelik olarak nitelendirdiği tutum ve davranışlar, onun gözünde yetişkinlerin dünyasını oluşturan temel unsurlardır ve bu nedenle, kendisini bu dünyadan izole etmeye çalışmaktadır. Bu çalışmada, çeşitli başlık ve sorular üzerinden romandan alıntılarla ve bu alıntılar üzerine yapılan yorumlar vasıtasıyla yetişkinler dünyasının sahteliği teması incelenecektir. Bu tema, romanda bahsi geçen dönem ve modern Türkiye toplumu kıyaslanarak ele alınacak, böylece Salinger’ın eserinin evrenselliği ve zamansızlığı bir kez daha gözler önüne serilecektir. Bu inceleme, hem edebi hem de sosyolojik bir perspektiften, Çavdar Tarlasındaki Çocuklar'ın derinlemesine anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
The Catcher in the Rye, American writer Jerome David Salinger’s sole novel written at the very beginning of the second half of the 20th century, soon after its release, created reactions with its theme, language, and the mass it appealed to. The element that the novel owes its enduring popularity to, even observable today, is the fact that American teenagers found themselves in the novel, and claimed the protagonist reflects their own inner worlds and their point of view against society just as a mirror. The novel's protagonist, Holden Caulfield, is described as a rebellious adolescent alienated from people around him, especially the adults’ world. He is ultimately inclined to run away from society because of the sense of phoniness he feels in the acts and thoughts of those people in almost every moment of his regular days. This paper will analyze the theme of the phoniness of the adult world by comparing the period depicted in the novel with modern Turkish society. This will be done through various questions concerning quotes from the novel and commentary on these quotes, highlighting the universal and timeless nature of Salinger’s work. By examining both literary and sociological perspectives, the study aims to contribute to a deeper understanding of The Catcher in the Rye.