Madenler, çağdaş yaşamın temel taşlarından biri olup, günlük hayatımızın vazgeçilmez unsurları arasında yer almaktadır. Özellikle altın, tarih boyunca zenginliğin ve gücün sembolü olarak kullanılmış ve ilk kez MÖ 3200’lü yıllarda para birimi olarak değer kazanmıştır. Günümüzde de hem ekonomik hem de yatırım aracı olarak büyük önem taşımaktadır. 2023 yılı itibarıyla küresel altın üretimi 3.644,4 tona ulaşmış olup, Çin en büyük üretici konumundadır. Türkiye ise yıllık 36,5 tonluk üretimiyle dünya sıralamasında 27. sırada yer almakta ve küresel üretimin yalnızca %1’ini karşılamaktadır. Altın rezervleri açısından Türkiye dünyada 11. sırada yer almaktadır. Ülkede altın, güvenilir bir yatırım aracı olarak görülmekte ve bu talebin büyük bir kısmı ise ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Türkiye’nin cari açığının yaklaşık %45’ine neden olarak ekonomik kırılganlığı artırmaktadır. Kaz Dağları ve çevresi, Türkiye’nin önemli altın madenciliği sahalarından biridir. Sahanın güneyinde Havran-Küçükdere, Halılar Altın Madeni, Büyükşapçı Altın Madeni, Demirtepe Altın Madeni, Eymir Köyü Altın Madeni ve Küçükköy Altın Madeni projeleri yer almaktadır. Kaz Dağları'nın kuzey ve batısında ise Çanakkale iline bağlı altı ruhsatlı altın madeni sahası mevcuttur. Bayramiç (Alakeçi), Ayvacık (Kısacık-Baharlar) yapılan araştırmalar, bu sahalardaki altın yataklarının ekonomik olarak değerlendirilebilecek düzeyde olduğunu göstermiştir. Sahada ortalama 0,55 gr/ton altın içeren yaklaşık 56,5 milyon tonluk bir rezervin bulunmaktadır. Ayrıca, Kaz Dağları çevresinde önemli altın ve gümüş rezervleri de tespit edilmiştir. Kirazlı-Kartaldağı sahasında 5,2 gr/ton altın ve 4-22 gr/ton gümüş içeren 50.000 tonluk rezerv, Kirazlı sahasında 1,25 gr/ton altın içeren 8.000.000 tonluk olası rezerv ve Lapseki-Şahinli sahasında 5,76 gr/ton altın içeren toplam 2.778.000 tonluk rezerv bulunmaktadır. Kaz Dağları'nda altın madenciliğine bütüncül karşı olmak yerine ekolojik dengeyi koruyacak şekilde yeniden planlanması, doğal yaşam, su kaynakları ve orman varlığının zarar görmemesi için etkin denetim mekanizmaları oluşturulmalı, çevresel etkiler titizlikle değerlendirilerek sürdürülebilir bir yaklaşım benimsenmelidir.
Minerals are one of the fundamental components of modern life and are indispensable elements of our daily lives. Gold, in particular, has been a symbol of wealth and power throughout history and was first recognized as a currency around 3200 BCE. Today, it remains highly significant both economically and as an investment asset. As of 2023, global gold production has reached 3,644.4 tons, with China being the largest producer. Turkey ranks 27th in global gold production with an annual output of 36.5 tons, accounting for only 1% of the world's total production. However, in terms of gold reserves, Turkey holds the 11th position globally. Gold is in high demand in Turkey as a reliable investment tool, but a significant portion of this demand is met through imports. This reliance on gold imports contributes to approximately 45% of Turkey’s current account deficit, increasing economic vulnerability. Kaz Mountains (Kaz Dağları) and its surrounding areas stand out as one of Turkey’s key gold mining regions. In the southern part of the region, mining projects such as Havran-Küçükdere, Halılar Gold Mine, Büyükşapçı Gold Mine, Demirtepe Gold Mine, Eymir Köyü Gold Mine, and Küçükköy Gold Mine are located. In the northern and western parts of Kaz Mountains, six licensed gold mining sites are registered within Çanakkale province. Studies conducted in the Bayramiç (Alakeçi) - Ayvacık (Kısacık-Baharlar) region indicate that the gold deposits in these fields are economically viable. The area is estimated to contain approximately 56.5 million tons of reserves with an average gold content of 0.55 g/ton. Additionally, significant gold and silver reserves have been identified around Kaz Mountains. The Kirazlı-Kartaldağı site contains a potential reserve of 50,000 tons with 5.2 g/ton of gold and 4-22 g/ton of silver, while the Kirazlı site holds a probable reserve of 8,000,000 tons with 1.25 g/ton of gold. Furthermore, the Lapseki-Şahinli site has a total reserve of 2,778,000 tons with 5.76 g/ton of gold. Rather than entirely opposing gold mining activities in Kaz Mountains, it is crucial to implement a revised approach that ensures the protection of ecological balance. Effective monitoring mechanisms should be established to prevent damage to natural habitats, water resources, and forest ecosystems, while environmental impacts should be meticulously assessed to promote a sustainable mining strategy.