TARİHİN YENİDEN İNŞÂSI: İBN HALDUN'UN TARİHE ELEŞTİREL, BİLİMSEL VE FELSEFÎ YAKLAŞIMI

Author :  

Year-Number: 2016- 42
Language : null
Konu : Felsefe
Number of pages: 481-491
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

İbn Haldun (ö. 1406), klasik İslâm düşüncesini aşan, bu yönüyle de İslâm düşünce tarihinde Gazâlî (ö. 1111)’den sonra ikinci kırılmayı temsil eden, çok yönlü bir tarih filozofudur. İbn Haldun, yaşadığı dönemin hem sosyal hem siyasi hem de ilmî özelliklerini entelektüel bir zeminde yoğurup, özgün bir bilim ve sistemli bir felsefenin kurucusu olmuştur. Onun, kendinden önceki tarihçileri eleştirerek başladığı entelektüel serüveni, tarih ilmini bilimsel ve felsefî bir temelde yeniden inşâ etmesiyle zirveye ulaşmıştır. Eleştirel düşünmenin ne olduğu ile ilgili temel ipuçlarından yola çıkan bu çalışma, tarihin, 14. yüzyıl İslâm filozofu İbn Haldun tarafından eleştirel, bilimsel ve felsefî bir yaklaşımla nasıl ele alındığını ve hangi düşünsel zeminde bir bilim ve bir felsefe olarak yeniden inşâ edildiğini analiz etmeyi hedeflemektedir. Çalışmanın kilit kavramı, “umrân”dır. Umrân, İbn Haldun’un Mukaddime’de kullandığı ve ilim dünyasına kazandırdığı özgün kavramlardan yalnızca biridir. İbn Haldun’un, geliştirmiş olduğu “umrân teorisi”, umrânın, hem tarihe uygun bir usûl ilmi olarak temellendirilmesini hem de bir tarih ve toplum metafiziği olarak tarihin anlaşılmasını içermektedir. İbn Haldun, eleştirel bir bakışla yöneldiği tarih alanında, kendinden önceki hiçbir düşünürün ulaşamadığı sonuçlara ulaşmış ve tarihi, kendine özgü bir usûl ilmi (ilm-i umrân) olan müstakil bir bilim olarak tesis etmiştir. O, aynı zamanda tarihin, hikmet değeri taşıyan üstün bir bilim olduğunu belirtmiş ve tarihselci bir yaklaşımla, kendine özgü bir kavramsal çerçeve ve metodoloji ekseninde onu, felsefî bir konu olarak sistemleştirmiştir.

Keywords

Abstract

Ibn Khaldun (d. 1406) is a sophisticated philosopher of history who over held classical Islamic thought and so represented the second breaking after Ghazali (d. 1111) in history of Islamic thought. Ibn Khaldun became the founder of an original science and systematic philosophy which includes cultivation of his era’s social, political and scientific essences on an intellectual field. His intellectual adventure that he started with criticizing historians before him, arrived to the climax with his reconstruction of history on a scientific and philosophic ground. This article, starting with the main clues about what is the critical thought, aims to analyze how the history has been dealt by Ibn Khaldun, a 14. centuary Islâm philosopher, with a critical, scientifical and philosophical approach and on which intellectual ground has been reconstructed as a science and as a philosophy. This article’s key concept is general social organization. General social organization is just one of the a lot of genuine concepts which Ibn Khaldun used in Muqaddimah and presented to the scientific world. “General social organization theory” which Ibn Khaldun has improved includes the establishment of a suitable methodology science for history and understandig of history as a metaphysics of history and society. Ibn Khaldun, treating history in a critical way, reached to such conclusions on history that no thinker before him could reach to them and he established the history as an independent science which has its special methodology (general social organization science). He also pointed out that the history is a superior science which has the value of wisdom and with an historian approach he sistematized the history as a philosophical subject on a ground which has a conceptul framework and a methodology special to it.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics